Yalan

Yakarışların bir gün duyulunca dili tutulmuşlar gibi dolanırlar yine
Kime ne olmuş ummadığın da yanan (yanan) yalan (yalan)
Hissetmenin ne önemi var?
O da senin gibi hissedemediği zaman yine
Kime ne olmuş ummadığın da yanar, yalan lamban

Zihnin kabristanın, unutamamanın pis yanı
Tamamlama boş ver, tamamladığım her iş yarım
Dilediğin özrün yarın ihanetin zulmüne maruz kalır
Bugünler kâbus yarın uyanmak en pis yanı

Hatanı yap replay, zamanı sar tekrâr
Acına isabet tam ama hemen down olma sabret daha
Bilinçaltımda mabet var, içeri girebilenin dışarı çıkamadığı
Kendimle kaldıkça yalnız son bi′ sigara gibi anı yakamadığım

Yenik olmaya alışığım, kapalı bulutlara doğmaya çalışırız onla
Her şey karışık ama karışsak da yine düzeltiriz onla inadına
İnat etmeden iraden onda, kaybedip de kazanmak olmaz
Tüm hatalara tamam der onla bu yolda, yorulduk şu an

Göz bebeklerim büyür, korkunun moral bozukluğu gülünç
Alevin buzlara yaptığı zulüm gibi cep dolu, yaşamak züğürt
Aynı kalacak dünüm, yarınım da
Esaretin bedeli sabrımızdan ödün vermek olurken bi' kaldırımda
Kalp krizi ya da bi′ trafik bokuna güme git, ey

Uyan, uyan yok ki duyan
Uyumadığında uyar (ey)

Yakarışların bir gün duyulunca dili tutulmuşlar gibi dolanırlar yine
Kime ne olmuş ummadığın da yanan (yanan) yalan (yalan)
Hissetmenin ne önemi var?
O da senin gibi hissedemediği zaman yine
Kime ne olmuş ummadığın da yanar, yalan lamban

Ayaklarımın altında dünya, haddini bil
Gözlerim aynı yolda
Omuzlarımda biriktirdim dünü, besledim ünü
Büyür, yarına bağlama tekrâr, karanlık etraf
Güneş batar gözlerime, ağladı reklam derler

Bunlar hep ağlamamaktan, bunu kadere bağlamamaktan
Eğmem boynumu godomanlara, gel siz para babalarını
Dağlamaktayken ben yıllarla değil yara izleriyle büyüdüm len
Görünür gel, sırtıma bak; dost elinden hançerler var

Üzerime kar yağar hâlâ
Kendine sar sigaranı, yaz
Palavralardan bahset kendine, anlat kendin gibi birini, dinle
Duymam derdini vaktim olunca
Bu dünya derdimi kaldıramaz
Ben dünyayı dert ettim ondan sıkıntılar var
Kafam dolu ve giderim ileri, gerçeği bavuluma doldurdum

Gurur duydum hatalarımla
Dokunduğum kadınların tel tokalarından bir koleksiyonum var
Geri dönülmez ufuklarımdan, beyaz perdeler sarar gövdemi
Kurtulurum günahlarımdan; belki uyanırım, belki uyanmam

Uyan, uyan yok ki duyan
Uyumadığında uyar

Yakarışların bir gün duyulunca dili tutulmuşlar gibi dolanırlar yine
Kime ne olmuş ummadığın da yanan (yanan) yalan (yalan)
Hissetmenin ne önemi var?
O da senin gibi hissedemediği zaman yine
Kime ne olmuş ummadığın da yanar, yalan lamban