Muhabbetin Çerağında
Levent Güneş
Dağılmış merkezlerimizin doğrultulamayan pusulalarına şahitti,
Kaldırdığımız kadehlerin içinde salınan üzüm karası.
Ayrılıkların, ne vardı çaresi,
Ne de görünen bir yarası.
Muhabbetin çerağında söylenen sözler mi,
Yoksa harında yanan hisler miydi gönlümüzün ustası?
Biz ki örs üzerinde dövdük eğrimizi,
Canımızın yankılanmadı nidası.
Ve hayat,
Hörgüçlerimize alıştırmışken
Aslana döndü gönlümüzün karası.
Şimdi çocuk gülüşüne benzer sedası.