Uzun İnce Bir Yoldayım
Uzun ince bir yoldayım
Gidiyorum gündüz gece
Dünyaya geldiğim anda
Yürüdüm aynı zamanda
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gidiyorum gündüz gece
Gündüz gece, gündüz gece, gündüz gece
Kırk dokuz yıl bu yollarda
Ovada, dağda, çöllerde
Şaşar Veysel işbu hale
Gah ağlaya gâhi güle
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gidiyorum gündüz gece
Gündüz gece, gündüz gece, gündüz gece
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece
Gündüz gece, gündüz gece, gündüz gece
Bilmiyorum ne hâldeyim
Gidiyorum gündüz gece
Gündüz gece, gündüz gece, gündüz gece
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece
Gündüz gece, gündüz gece, gündüz gece
Bilmiyorum, ne haldeyim
Gidiyorum gündüz gece
Gündüz gece, gündüz gece, gündüz gece
İki kapılı bir handa
Gidiyorum gündüz gece
Gündüz gece, gündüz gece, gündüz gece
7 yaşında çiçek hastalığından gözlerimi kaybettim
Babam rahmetli bir saz bulmuş getirdi, işte o andan bu ana kadar çalıp söylüyorum