Salt Bae
What are your thoughts on being called "Salt Bae"?
Tabii ki bu benim ikinci ismim oldu
Tabii ki herkes tarafından sevilen ondan sonra
Taklit edilen Dünya'nın her yerinde konuşulan bi' hareket oldu
Yeah (Spankito)
So happy that everyone is using it
Ah, star boy magazin, no Halk Ek
All day paramdayım, like Salt Bae (Salt Bae)
Vouz parlez anglais, baby
İndim Paris'e üstümde Balmain (Balmain)
Pasaportta damga
Dubai, Barça, New York, İstanbul, Bahreyn (Bahreyn)
Shawty, geek in the party
Üstüne yüzleri atarım, Salt Bae (Salt Bae)
Ya (ya) tek derdim para, uzak kaldım şöhretten (uzak kaldım şöhretten)
Woo (woo) LV'de fiyata bakmadım öderken (bakmadım öderken)
Ya (ya) nasıl gittiği belli değil mi la, göbekten? (Değil mi la, göbekten?)
Woo, askerler nöbette, korkmazlar ölmekten
Özgürüm, Django (Django)
Bu günler Nobu, eskiden bando, yanımda bang bro (bang bro)
Brolar hep sahada, shawty seç mağaza, mahallem Gaza (Gaza)
Gel la icraata, bırak o saati, konuşa'k arsa
Carresse'te Pars'la, ikimiz yachtta, Spankler'la Barça
Üzerimde Virgil Abloh, rahat ol
Kafana bi' Hennessy bottle, yeah
Mob ties, goofy bi' ağır ol
Etrafa bak, düşman dolu sağ sol, yeah
Hayat zordu, şimdi daha zor
Dar yol, getto, mahalle, barrio
Shawty gel, yapalım kardiyo
Bust champagne for a şampiyon
Telefon sessiz, flowum edepsiz
Param up, uzun, sahada Messi (Messi)
Hayatla güreştik, hiç olmadık ezik
Biz şeytanı ezdik, cesediyle gezdik
İş yaptık biz burda bro, her türlü çeşit
Sokaklara verdik çok şehit (çok şehit)
Güçsüzü yutar bu şehir
Star boy magazin, no Halk Ek
All day paramdayım, like Salt Bae (Salt Bae)
Vouz parlez anglais, baby
İndim Paris'e üstümde Balmain (Balmain)
Pasaportta damga
Dubai, Barça, New York, İstanbul, Bahreyn (Bahreyn)
Shawty, geek in the party
Üstüne yüzleri atarım, Salt Bae (Salt Bae)
Ya (ya) tek derdim para, uzak kaldım şöhretten (uzak kaldım şöhretten)
Woo (woo) LV'de fiyata bakmadım öderken (bakmadım öderken)
Ya (ya) nasıl gittiği belli değil mi la, göbekten? (Değil mi la, göbekten?)
Woo (woo) askerler nöbette, korkmazlar ölmekten
Yeah, Mami, geek in the party, yeah
Bad lil' bitch, sanki Cardi, yeah
Yazdıklarım girdi tarihe
Pussy tight, sanki bakire
Bebeler kalmaz hapis, gelirler kapına like haciz, ooh (ooh)
Arabada Mabel Matiz bro, senin desten hafif, yeah, yeah
Hacı, bur'da işler basit, çeyrek milli, çantada nakit
Aktüel yazarım, sen yazdın Akit
Girdik nezarete, siktir et, fuck it
Tanıdığım çok, ye, güvendiğim az
Buralara gelme, güvenliğin az
Trending, ye, gündem bizi yaz
Real life gerçek, sen dizi yaz
Olum sen neysin? Ol, kendin biraz
Shawty, her şey okey, kendini bırak
Paraları deste, sanki kitap (kitap)
Mahallem fucked up (fucked up)
Star boy magazin, no Halk Ek
All day paramdayım, like Salt Bae (Salt Bae)
Vouz parlez anglais, baby
İndim Paris'e üstümde Balmain (Balmain)
Pasaportta damga
Dubai, Barça, New York, İstanbul, Bahreyn (Bahreyn)
Shawty, geek in the party
Üstüne yüzleri atarım, Salt Bae (Salt Bae)
Ya (ya) tek derdim para, uzak kaldım şöhretten (uzak kaldım şöhretten)
Woo (woo) LV'de fiyata bakmadım öderken (bakmadım öderken)
Ya (ya) nasıl gittiği belli değil mi la, göbekten? (Değil mi la, göbekten?)
Woo (woo) askerler nöbette, korkmazlar ölmekten (korkmazlar ölmekten, korkmazlar ölmekten)