Serbest
Ey
Bazı şeyleri silersen, onunla silinir bazı şeyler (bazı şeyler)
Bırak saatler oyalansınlar (bırak, bırak, bırak)
Sırtına duvar arar insanlar ki yaslansınlar
Çoğumuz aslen deli ve dünya deliler hastanesi (ye)
Hastaların doktarları hastaların kendisi
Ben Sago, Yunus'un deli efendisi
Beni kanarken görmek iştah açıyor zorbalarda
Vicdan hükümsüz kara mambaların toprağında
Tek başınalık yolcusu meçhul duraklarında
Beni unuttuğun yerdeyim aynen beni bıraktığında
Arenasında kör savaşçı, karşısında insan etinden aş yapan
Ve kaş yaparken göz çıkaran bir deste etobur aşçı
Bak bakayım dediklerim diyemediğinle aynı mı?
Benden güzel var mı? dediğin beni gösteren ayna mı?
Olan var mı itirazı?
Eritmeliyim evet beni donduran o buzları
O buzları eritecek tek şey gözyaşımın tuzları
İki kaşık gerçeklik, bir kepçe yalan
Kendini kandır insan
Uyarı olmak için yeter mi lisan?
Sen ve içinde güneş olmayan bir haziran
Bu şaka değil ve tarih değil 1 nisan
Görmek istemediklerini gören gözler
Duymak istemediklerini duyan kulaklara ağır sözler
Varlar ve hala yaşarlar bende
İstemediği sonlara katlananlar var (var)
Bilmediği başlangıca hazır olmayanlar
Silinmeyen, kalan, yıkıcı hatıralar
Varlar, yaşarlar bende
Çok bakmışım, az görmüşüm
Çok bakmışım, az görmüşüm
Çok bakmışım, az görmüşüm
Çok bakmışım, az görmüşüm (ey, ey, ey)
Kulaklarını dudaklarımdan dökülenlerden çek
Günlerini haftalarımdan arındır
Dün bitti, hedef yarındır
Önüne çıkan öfkemin sopası kalındır
Anlamak akıllının, kanmaksa safındır
Safları sıklaştır
Anla gürültülü bir gerçeğim, sır gibi içime sinmedim ve
Onlara söyle henüz bir yere gitmedim
Sarıldım bana defalarca, dedim
Üzülme sürmez dakikalarca ama unutma, silinemez yıllarca
Sakin ol, rahatla
Saldırganlığımı serbest bıraktım
Hipopotam çamur sıçratmaya başladı
Çekil önümden, önüne bak
Şakam yok söyledim baştan (baştan) kalbim sanki şu an kırılmaz bir taştan (ye)
Denedim inan, elimden geleni ardıma koymadım yine de olmadı
Gül solmaktan yılmadı
Ben sulamaktan o batmaktan bıkmadı
Ben kanamaktan bıkmadım, o kanatmaktan caymadı
Vakit kalmadı
Görmek istemediklerini gören gözler
Duymak istemediklerini duyan kulaklara ağır sözler
Varlar ve hala yaşarlar bende
İstemediği sonlara katlananlar var (var)
Bilmediği başlangıca hazır olmayanlar
Silinmeyen, kalan, yıkıcı hatıralar
Varlar, yaşarlar bende
Çok bakmışım, az görmüşüm
Çok bakmışım, az görmüşüm
Çok bakmışım, az görmüşüm
Çok bakmışım, az görmüşüm
Çok bak
Çok bak
Çok bak
Çok bak